İş

HAK-İŞ Konfederasyonu ve Hizmet-İŞ Sendikası İş Sözleşmelerinin Ek Protokolle Düzenlenmesini İstiyor

HAK-İŞ Konfederasyonu ve Hizmet-İŞ Sendikası Başkanı Mahmut Arslan ise, “Toplu iş sözleşmemizde enflasyon oranında artış öngörülüyor ancak bu artışların bizi tatmin etmediğini, bir düzenlemeyle düzenlenmesi gerektiğini bakanlığa ilettik. Ek protokol mümkün olan en kısa sürede.”

HAK-İŞ Konfederasyonu ve Hizmet-İŞ Sendikası Genel Lideri Mahmut Arslan, HİZMET-İŞ Sendikasının 46’ncı yıl dönümü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Ankara’da bir otelde düzenlenen basın toplantısında konuşan Arslan, HİZMET-İŞ Sendikası’nın 1979 yılında kurulduğunu hatırlatarak, bugün 46. yıl dönümüne girdiklerini belirtti. 12 Eylül darbesinde sendikanın kapatıldığını hatırlatan Arslan, bundan sonraki 4 yıllık dönemin kendileri için çok zor bir dönem olduğunu söyledi. Hizmet-İŞ Sendikası olarak büyük emeklerle bu günlere geldiklerini belirten Arslan, 2019 yılında iş kolunda zirveye ulaşarak Türkiye’nin en büyük sendikası haline geldiklerini söyledi.

“Kamu Çerçeve Protokolünün ek protokolle düzenlenmesini istiyoruz”

Kamusal Çerçeve Protokolü’nde elde edilen kazanımların yüksek enflasyon karşısında erozyona uğradığını ve buna karşı bir takım taleplerinin bulunduğunu belirten Arslan, “Kamu Çerçeve Protokolü’nün artık ömrünü tamamlayamadan anlamını yitirdiğini gördük. Bu nedenle 1 Ocak 2024 tarihinden itibaren geçerlilik süreleri farklı olan toplu sözleşmeler uygulamaya geçilecektir.” Sayın Bakanımıza ve Türkiye Ağır Sanayi ve Hizmet Şubesi Kamu İşverenleri Sendikasına (TÜHİS) tüm iş sözleşmelerimizde enflasyon artı iyileştirme yapılması çağrısında bulunduk. Toplu iş sözleşmemizde elbette enflasyon oranında bir artış öngörülüyor ama bu artışlar bir an için tatmin edici değil. “Ek bir protokolle düzenlenmesini istediğimizi öncelikle ifade ettik” dedi.

Arslan, Kamu Çerçeve Protokolünün sadece sendikalı ve toplu sözleşme yapılabilen kamu işyerlerindeki işçileri ve işyerlerini kapsamadığını, protokolün tüm kamu adına imzalandığını belirterek, hukuki bir gerekçenin bulunmadığını savundu. Kamu sektöründeki bazı belediye ve şirketlerin TÜHİS üyesi olmadıkları için kamu çerçeve protokolünü uygulamamaları yönünde karar alındı. Arslan, Kamu Çerçeve Protokolü’nün yerel yönetimlerde çalışan işçiler için de hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

“Belediye şirketlerinin çalışanları için Kamu Çerçeve Protokolünün hayata geçirilmesini talep ediyoruz.”

Arslan, belediye personel şirketlerinin halka açık şirket sayılmadığını ve bu nedenle Yargıtay’da açılan davalarda aleyhlerinde kararlar alındığını belirterek, “Bu nedenle 6772 sayılı Kanun kararlarının çalışanlar hakkında uygulanmasını talep ediyoruz. Sermayesinin yüzde 100’ü belediyelere ait olan belediye şirketlerinde bu talep yaklaşık 650 bin işçiyi ilgilendiriyor. “Bu nedenle Sayın Vedat Alım ile mutabakat zaptı imzaladık.” Arslan, aynı talebi Milli Eğitim Bakanı’na da ilettiklerini sözlerine ekledi. Yeni Dönemde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Vedat Işıkhan.

Arslan, mevsimlik işçilerin çalışma hayatlarına ilişkin düzenleme yapıldığını ve bu düzenlemede HAK-İŞ Konfederasyonunun kapsam dışında tutulduğunu, sendikaların bu tür torba mevzuatta yer almadığını, sendikaların da dahil olduğu bir mevzuat değişikliği yapılması gerektiğini ifade etti. Çalışma hayatına ilişkin yasaların oluşturulması aşamasında söz sahibi olmak. .

“Asgari ücret vergiden hariç tutulmasaydı, çalışan 4’üncü ücret vergi diliminde olacaktı.”

Arslan, vergi sisteminin toplumun genelini ilgilendirmediğini sözlerine ekleyerek, “Çok kazananlardan daha fazla, az kazananlardan daha az vergi alınması yönündeki talebimizin tam tersini görüyoruz. Özellikle ücretlilerin ne durumda olduğunu ifade ediyoruz. vergi sistemi tarafından mağdur ediliyor. 2002 yılında, 16 ücret aldıktan sonra asgari ücret kazanan yüzde 20’lik bir parantezdeydi. “Asgari ücret vergiden hariç tutulmazsa, çalışan 4. ücret vergi diliminde olacak,” dedi. .

Arslan, dünyada ve Avrupa Birliği ülkelerinde vergi sisteminin nasıl işlediğini araştırarak Türkiye’de nasıl bir vergi sisteminin olması gerektiği konusunda ciddi bir çalışma yapacaklarını, bunu Cumhurbaşkanlığı ve Maliye Bakanlığı ile paylaşacaklarını belirtti. Hazine ve Maliye.

“15 bin civarında ev işçisini sendikamızda örgütledik”

Ev işçilerini örgütlemek için çalıştıklarını belirten Arslan, “Sendikamıza üye olmak için Uluslararası Ev İşçileri Federasyonu’na da başvurduk. Türkiye’de evlerde temizlik ve bakım hizmetleri yapan 200 bin ile 1 milyon arasında ev işçisi var. Bu işçilerin sosyal güvenlik hakları yoktur.” Hayır. Çok sınırlı bir sigortadan yararlanma hakları var ama iş kazaları için geçerli. Emekliliğe ilişkin herhangi bir düzenlemeleri yok, iş kanunu kapsamına girmiyorlar. Modern köleler gibi bazı şirketler tarafından sömürülüyorlar. Bu personeli organize etmeye başladık. Sendikamızın şu ana kadar yaptığı ise “Kampanya süresince HİZMET-İŞ sendikamızda 15 bin civarında konut personeli örgütledik. İnşallah yıl sonuna kadar 50 bin hedefimize ulaşacağız” dedi.

“Vergi dilimi bir süreliğine yüzde 10 ile sınırlandırılmalı”

Basın mensuplarının vergi sistemine ilişkin sorularını yanıtlayan Aslan, “Kriz döneminde kiralara uyguladığımız vergi dilimine aynı kısıtlamaları getirelim, tüm çalışanların gelir vergilerini bir süreliğine yüzde 10’a kaldıralım. Bu dönemde makul bir vergi sistemi getirelim, bir süre yüzde 10’da tutalım.” “Ciddi bir kriz yaşıyoruz ve fiyatlarımız düşüyor. Vergi sistemimiz başardıklarımızı geri alıyor. Bunun önüne geçmek için yüzde vergi diliminin bir süreliğine yüzde 10’da kalmasını talep ettik.” . – ANKARA

haber-ladik.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu